TARİHE KARIŞAN EŞYALAR
Geçmişte kullandığımız ama bugün artık günlük yaşantımızda yer almayan veya hemen hemen unuttuğumuz kullanılmayan bazı araç ve gerekler. Ve aynı zamanda, sosyal ve ekonomik gelişmenin bir sonucu olarak rahat ve konforlu bir yaşama geçiş sürecine tanıklık demektir. İşte bizleri geçmişe götürecek eşya ve nesnelerden bazıları:
YATAK ( Kiler )
Kiler: evlerin erzak odasıdır. Evin yazlık, kışlık bütün yiyecekleri bu odada korunur. Eskiden evler betonarme olmadıklarından, taş veya kerpiç kalın duvarlardan yapıldıklarından ötürü yaz aylarında bile serin olurdu. Genellikle evlerin en serin odası kiler olarak seçilirdi.Kilerde, içinde katı veya sıvı yiyeceklerin, içeceklerin olduğu kaplar, küpler, torbalar, ambarlar, et sandıkları ve telli ekmek ve yemek dolabı bulunurdu.Evlerde mutfak dediğimiz bölümün günlük yaşantımıza girmesi, hem ev içinde ve hem de mutfaklarda teknoloji ürünü çok değişik araç ve gereçlerin kullanımı sonucu kiler ve kiler kültürü yok oldu.
TEL DOLAP
Tel dolap : içersine ekmek ve yiyeceklerin konulduğu bir dolaptır. Dolap pervazlarında cam yerine; dolabın hava alması, sineklerin ve böceklerin içine girmemesi, içindeki yiyecek ve ekmeğin bozulmaması için ince tel elek olurdu.Teknolojik gelişme sonunda bu dolaplar ömrünü tamamladı, yaşantımızdan çıktı. Tel dolap ve kilerdeki birçok nesnenin yerini mutfak dolapları, buzdolabı, derin dondurucu gibi ev gereçleri aldı.
GİCİK ( Küp )
Küp: eskiden evlerde bulunan bir gereçti. Kullanım özelliklerine göre evlerde kapaklı kapaksız çeşitli boylarda geniş ağızlı dar ağızlı uzun kısa küpler olurdu. Su küpü buzdolabının bulunmadığı zamanlarda, yazın içersine konulan suyu soğuk tutmaya yarardı. Ayrıca evlerde su tesisatının olmadığı, şebeke suyunun bulunmadığı zamanlarda ortak kullanılan çeşmelerden, gözelerden, getirilen içme suyunun muhafazası, depolanması için kullanılırdı. Küpün yanında da mutlaka bakırdan bir su tası bulunurdu. Kışın kışlık peynirlerler çökelekler de bu tür küplere basılırdı. Buzdolabı, mutfak dolaplarının kullanımıyla birlikte küpler tarih oldu. Şimdi işyerlerinde, evlerde aksesuar olarak kullanılmaktadır.
OLUK
Oluk: evlerin komların ve yapılan her yapının damları toprak olduğundan yağmur veya kar yağdığında damlarda biriken suların akması için oluk dediğimiz ağaçtan üst tarafının oyularak kanal yapılıp dam başındaki akıntılı tarafa süvüngün uç kısmına büyük taş bastırılarak yağmur sularını aşağıya akmasını sağlamak için yapılan içi oyulmuş ağaca oluk denir.
LOĞ
Loğ: Toprak damlı yapıların evlerin, ahırların, mereklerin, damları akmaması için üstündeki killi toprağı sert bir katman durumuna getirmek için dam üzerinde yuvarlanan, silindir biçimindeki ağır taş.
KERPİÇ
Kerpiç: ortamın nemini dengeler Çoksa alır, azsa verir, nemi insan için en uygun düzeye getirir. Kerpiç ahşabı korur. Kerpiç aynı zamanda rutubetlenmeyi önlediğinden bununla yapılan evler daha sıhhi olur oturanlarda romatizma pek görülmez.
TESTİ
Testi: eskiden her evde mutlaka bir testi olurdu. Testi, çanak-çömlekten yapılan ve yaz aylarında içine konulan suyu soğutması amacıyla kullanılan bir ev gerecidir. Testiler çeşitli boylarda tek veya çift kulplu olur. Testi: buzdolabı kar ve buzun olmadığı zamanlarda yazın tarlada, bağda bahçede evde o zamanlar çok kullanılanlardandı.
MAŞAFA ( Bakır su tası )
Maşafa: su bardağı yerine kullanılırdı. Kalaylı bakır taslar su, ayran, şerbet içmeye ayrı bir lezzet verirdi. Çeşitli büyüklükte olurlardı. Bazılarının yanda sarı madenden yapılmış kulpları da olurdu. Su tası, ayran tası şeklinde adlandırılırdı.Cam bardakların ve porselen kupaların daha zarif, daha ekonomik, daha kullanışlı ve daha pratik oluşları nedeniyle, taslara oranla daha çok tercih edilmeye başlandı.Tas şimdi lüküz lokantalarda ayran tası olarak kullanılmaktadır.
TEŞT ( Leğen )
Teşt: çeşitli amaçlarla kullanılan bir ev gerecidir. Sac, bakır, plastik gibi çeşitli malzemeden yapılmış çukur bir kaptır. Çok çeşitli boyutlarda olabilirler. Ama ortalama 15- 20 cm . Yüksekliğinde, 30- 60 cm çapındadır. Kullanım amaçlarına göre adlandırılırlar: Çamaşır teşti, hamur teşti yıkama teşti gibi. Teştin diğer adı, leğendir. Hamur teşti içinde un elemeye, hamur yoğurmaya, hamuru mayalandırmaya (ekşimeye) veya hamuru fırına pişirmeye götürmede kullanılan leğendir Çamaşır teşti içinde çamaşır yıkanan ve banyo yapılan leğenidir. Bakır ve kalaylı teştler bazen de düğün, sünnet gibi törenlerde yemek pişirmede de kullanılırdı. Teşt eskisi kadar olmasa da bugün halen kullanılmaktadır.
BAKIR KAZAN
Kazan: İçinde yemek pişirilen bir tür metal kaptır. Büyük tencere de diyebilirsiniz. Kazanlar genellikle bakırdan ve kalaylı olurdu. Kazanlar ocakta, mangal ve soba üstünde içinde yemek pişirmek, süt kaynatmak, su ısıtmak için en çok kullanılan ev gereçlerindendi. Daha böyük olanları köylü hedik haşlamak ve köy düğünlerinde yemek yapmak için kullanırlardı.
SAPLI TAS ( Büyük kepçe )
Saplı tas: ağaçtan veya bakırdan yapılmış büyük, yuvarlak saplı bir tastır. Pekmez kaynatırken savurmak için kaplara boşaltmada ve bişme zamanı kazandan hedik boşaltmada kullanılan bir Saplı tasa büyük kepçe de diyebiliriz. .
SİNİ
Sini: kahvaltı yapılacağı veya yemek yenileceği zamanlar yiyecek ve içeceklerin sofrada üzerine konulduğu bakırdan yapılmış bir ev gerecidir. Sinilere sofra altlığı da diyebiliriz. Yuvarlak olup bir kısmının üzerlerine desenler işlenmiştir. Çeşitli büyüklükte ve mutlaka kalaylıdırlar. Kalabalık ailelerin sinileri büyük olur. Sofra kurulduğu zaman sini ya sofra bezinin üstüne veya sini altlığı denilen bir kürsü üzerine konur. Bazı evler pek sini kullanmaz, bunlar daha çok sofra bezi kullanırlar. Bugünkü mutfak kültürü, hem siniyi ve hem de safra bezini günlük yaşantımızdan sildi. Şimdi daha çok yemekler yemek masalarında yenilmektedir.
OCAK ve TANDIR
Ocak: Eskiden her evin önünde veya havlusunda ocağın bulunduğu bir alan vardı Evin çamaşır suyu veya banyo suyu burada ısıtılırdı. Ocak sürekli tüterdi. Bağ ve bahçeden getirilen odun, ağaç ve çırpı ve hayvan gübresinden yapılan tezek ocakta sürekli yanardı. Ayrıca her evin tandır evi denilen salonunda bir tane ocak daha bulunurdu. Günlük Yemek pişirme işleri bu ocakta yapılırdı.
Tandır: ekmek pişirme ve evi ısıtmak için kullanılırdı. Kışın tandır başında toplanılarak günlük gelişmeler konuşulur masallar anlatılırdı. Tandırdaki ateşin uzun süre kalması için üzerine büyük masa konur mitel denen yorganla örtülürdü. Sonraları bu tandırların yerini sobalar aldı.
HÖLLÜK ( Toprak )
Höllük: Eskiden çocukların altını bağlamak için höllük kullanılırdı. Höllük, bebeklerin altına, çişi ve kakası beze bulaşmasın, bacak araları pişmesin diye konulan topraktır. Höllük için temiz bir yer seçilir, üstten 15- 20 cm . Kalınlığında toprak kazıldıktan sonra alttan çıkan toprak eve getirilip elekten geçirilirdi. Un gibi olan toprak sacın ve ya tenekenin üstüne konur ve iyice kavrulurdu. Soğuduktan sonra bez torbalara konup ağzı bağlanarak kullanmaya hazır hale getirilirdi. Pişikler için değişik krem ve pomatlarının çıkması hazır bebek bezlerinin çıkması ise, günlük yaşantımızdan höllüğü;çıkardı. Çocuklar için kullanılan bu nesneler tarih oldu.
IBRIK ( İbrik )
İbrik: İbrik tenekeden, sacdan, bakırdan yapılan ve içersine su koymaya yarayan kulplu, ağızlı/emzikli, testiye benzer bir kaptır. Teneke ibrikler daha çok tuvaletlerde kullanılırdı. Bakır ibriklerde daha çok el yüz yıkamada, abdest almada kullanılırdı. Evin hanımı, gelini, kızı veya küçüğü el yüz yıkanırken veya abdest alınırken ibrikten büyüklerin eline su dökerdi. Sonra da omzunda bulunan havluyu verirdi.Günümüzde plastik ibrikler bazı camii tuvaletlerinde halen kullanılmaktadır.
ÇIRA ve GAZ LANBASI
Çıra: Çıra sac veya tenekeden yapılmış bir aydınlatma aracıdır. Ters huniye benzer. Alt kısmındaki hazne kısmına gaz yağı konulurdu. Üstten boruya benzer kısmından içinde gaz yağ bulunan haznenin içine bir fitil salınırdı. Fitil gaz yağını bünyesine çekerdi. Fitil kav veya kibritle yakılarak geceleri aydınlanma sağlanırdı. İsli yanardı. Çok yandığında gaz yağı kokusundan ve dumandan insanın başı ağrırdı. İdare lambasın yerini sonraları Gaz Lambası ve Lüks aldı.
GAZ LANBASI
Gaz lambası: idare lambasının biraz daha gelişmişidir. Gaz lambası, adından da anlaşılacağı gibi gaz yağı ile aydınlanmayı sağlar. Alt kısmında bulunan hazne kısım camdan yapılmıştır, içine gaz yağı konulur. Üstünde içinden fitil geçen koza denen bir metal mekanizma bulunur. Lamba camı bu mekanizmaya geçirilir. Gaz lambası yakılacağı zaman lamba camı çıkartılıp, fitil kibrit veya çakmakla yakıldıktan sonra lamba camı yeniden takılırdı. Cam lamba islenince kozasından çıkartılıp, kuru, yumuşak bir bezle silinirdi. Köy odasında dügünlerde ve toplantılarda Lüks denen aydınlatma cihazı kullanılırdı. Elektriğin yaygın şekilde kullanımı bu küks lamam ve çıranın sonunu getirse de, günümüzde elektrik kesildiğinde bazı evlerde tek tükte olsa halen
kullanılmaktadır.
DAMDA YATMAK
Damda yatmak: Eskiden yaz geldiğinde sıcaklığın artmasından damlarda yatılırdı. Damlar düz ve toprak olduğundan yataklarını doğrudan dama serilirdi. Evinde avlusu olan evin avlusuna, olmayanda damına serilirdi. Ara sıra damdan düşme korkusu olsa dahi, damda yıldızlara bakarak yatmak yıldızları saymak ve kayan yıldızları izlemek çok güzeldi. Damların çatı yapılması sonucu bu güzel geleneğe son verdi.
ÇAN ve ÇINGIRİK ( Çıngırak)
Çan: Çan veya çıngırak koyunların, keçilerin boynuna asılırdı. Çıngırak sayesinde sahiplerine bir nevi nerde olduklarını haber verirlerdi. Çıngırağın büyüğüne çan denir. Çıngırağı katır ve eşeklerin Yularları’na takarlardı.
TAHTA KAŞIK
Tahta kaşık: Sofrada yemek yemede kullanılan bir mutfak eşyasıdır. Tahta kaşık, insanlar tarafından çok eski zamanlardan beri kullanılmaktadır. Tahta kaşık aslında demir kaşık çıkmadan önce ayrı bir önem taşır eskiden her evde tahta kaşık bulunurdu kaşıklar zamana göre çeşitli olabilmektedir. Araştırmalarda ilk kaşıkların şimşir gibi sağlam ağaçlardan yapıldıkları görülmüştür. Zamanla madenlerden yapılan kaşıklar tahta kaşıkların yerini alarak tahta kaşıkları unutturmuştur.
TULUK ( Yayık )
Tuluk: yoğurdu çalkalayarak ya da yayarak tereyağı elde etmeye ve ayran yapmaya yarayan kap. Metalden veya tahtadan uzun silindir şeklinde ağzı ortasında olan gövde yapısı bulunur. Salıncak şeklinde bağlanarak insan gücü ile hareket gerçekleştirilir.
HEYBE
Heybe: Kıl ve yünden dokunarak içine çeşitli şeyler konup, bir yerden bir yere taşımaya yarayan iki gözlü ev eşyası. Heybe omuza veya at eşek katır bazı bölgelerde de öküz sırtına konabilir. Heybenin iki gözü arasındaki kısmın ortası ekseriyetle yarık olur bu yarık At veya merkebin veya katırın sırtındaki eyerin kaşına takılıp, iki gözü yanlardan aşağı sarkıtılarak dengeli durması sağlanır. Omuz heybeleri ise daha küçük olup, boyuna atılarak taşınırdı. Heybe daha çok köylerde kullanılır. Tarlaya, bağa, bahçeye giderken, yiyecek ve içecekler konduğu gibi küçük eşyalar da konur. Alınan yiyecekler de heybeye konarak taşınır. Daha süslü heybelerin gözlerinin yüzüne halı kaplanır. Ağızları kilitli olanları da vardır. Heybenin bir gözü arkada bir gözü önde olur.
SEMER
En yaygın anlamıyla, yük ve binek hayvanı olarak kullanılan at, eşek ve katır gibi hayvanların taşıyacakları yükün hayvanın sırtına zarar vermemesi için ağaç iskelet üzerine deri ile keçe arası kamış otları ile doldurulup sarılarak dikilen semer bir zamanlar binek hayvanlarının vazgeçilmezi idi.
HARAR (Çuval)
Harar: bez torbaların bir araya getirilerek dikilen kocaman bir çuval. Bağ ve bahçelerden gazel ve ot taşımak için yapılmıştır. Bazen hayvanlara yüklenerek bazen insanlar sırtında ot saman ve yaprak taşmak için kullanılır.
GOLLİK (Torba)
Gollik: Taşımacılıkta da kullanılan küçük torba köylerimizde omuz çantası olarak kullanılmaktadır. tek gözlü olarak dikilir. omuz çantası olarak ta kullanılmaktadır.
PETEK ( Kara kovan )
Kara kovan: bir zamanlar köylerde kullanılan kara kovan yüzyıllardan beri yapılan türüdür. sepet şeklinde örülerek çamur ve hayvan dışkısıyla sıvanılan Kara kovan tabir edilen kovanlar yöreden yöreye çok değişken özellikler gösterir. Ağaçtan oyma tahtadan sandık gibi yapılan çeşitleri de bulunmaktadır. Bunlar şimdi yavaş yavaş tarihe karışmakta.
ÇARIK
Çarık: Sığır derisinden yapılan ve deliklerine geçirilen deri şeritle sıkıca bağlanan bir nevi yazlık ayakkabı olarak tarif edebileceğimiz çarık büyüklerimizin çektiği yokluklar karşısında ürettiği ayakkabı olarak giyeceklerden birisidir. Kara sabanla çift sürerken de, kullanılırdı
KEPENEK (Keçe)
Keçe. Çobanların köy hayatında özel bir yeri vardır. Köylünün sürü denilen büyük ve küçükbaş hayvanlarını sabah topluca alarak yaylıma çıkaran, akşamda geri köye teslim eden çobanlar. Çobanlar kış şartlarında sert soğuktan, yazında aşırı sıcaktan etkilenmemek için "kepenek" adı verilen keçeden yapılan özel bir elbise. Çobanlar tarafından giyilen bu keçe beyaz mor yünden yapılır. çoban keçeleri dikişli ve dikişsiz olarak ikiye ayrılır. keçe kepenek günlük hayatın vazgeçilmez unsuru iken artık turistik eşya sınıfındandır giderek geçmişe gömülmeye yüz tutmuştur.
KALBUR
Kalbur: Ağaç kasnak tabanına deri malzemeden yapılmış muhtelif kalınlıklarda ip-iplik haline getirildikten sonra ıslak olarak elek şeklinde örülüp geçirilmiş taneli hububat eleğidir.Tahıl türlerinin elenip toz toprak saman gibi yabancı maddelerden ayrılması temizlenmesinde kullanılır. Çiftçi köylü malzemesidir. İnce ve kalın gözlü olarak adlandırılmış. Günümüzde ekin eken olmadığından kalburda yavaş yavaş tarih olmakta.
BEŞİK
Beşik: Süt çocuklarını yatırmaya ve sallayarak uyutmaya yarayan, tahta ve demirden yapılmış sallanır bir çeşit küçük karyola anlamına gelmektedir. Beşik ana kucağından sonraki yuvadır. Hayata başlangıçtır. Buradan başlayan hayat, mezara kadar sürüp gider. Beşik, bazı şekil ve malzeme farklılıklarıyla dünyanın her bölgesinde kullanılmaktadır. Asıl amaç çocuğun sallanması, sallanarak rahat yatması ve rahat uyuması olduğu için yapı bakımından genellikle birbirilerine benzerler.
IBRIK ve LEĞEN ( İbrik )
Bakır ibrik ve leğen: abdest almak ve el yüz yıkamak için kullanılan kap. Bu leğenle ibrik genel olarak beraber kullanılır. İslam örf ve adetinin en güzel örneklerinden olan leğende el yıkamak ve ona usulüne göre su dökmek bugün unutulmuş gibidir. Dökülen suyun abdest alan kişinin üstüne ve yere sıçramaması için leğenin kenarları geniş olurdu. Şimdi müzelerde bakır leğenler ve ibrikler bulunmaktadır. Bugün bakır ibrik ve leğenlerin yerini alüminyum ve plastik almaktadır.
EĞİŞ
Ekmeği tandırdan almak için demirden yapılan bir ucu eğik, bir ucu yassı araç. Aynı zamanda kazan ya da teknedeki hamuru kazımada da kullanılır. Uzun olan tandır dadan ekmek çıkarmak ve güveci tandıra indirmek için kısa olan hamur teknesinden hamur kesmek ve sıyırmak için kullanılır.
BOYUNDURUK
Boyunduruk: Karasaban, düven, kağnı veya pulluğu çekmek için kullanılan hayvanların boynuna takılan boyunduruk ve sami den oluşan ağaçtan yapılmış bir araçtır. Sami iki sert ağaç parçalarıyla birbirine tutturulmuş uçları hayvanların boynu girecek kadar açık bırakılmış kaçmamaları içinde boyunduruğun her iki ucuna sami denen ağaç parçalarının girebileceği delikler hazırlanmış bir araçtır. Sami lerin ucuna bağlanan birde sami bağı denen bağı olur.
KARASABAN
Karasaban: Toprağın altını üstüne getirmek(sürmek) için yapılmış genellikle sert iki ağacın birleşmesinden oluşan bir tarım aletidir. Ağacın sivri olan yerine takılan özel yapılmış saban demiri denen parçayla toprağın aktarılması sağlanır. Sabanın diğer ucu da boyunduruğa bağlanır.
DÜĞEN (Döven)
Düğen: İki geniş tahtadan yapılır. Alt yüzünde keskin çakmak taşları çakılı bulunan kızak biçiminde ön tarafı yukarı doğru meyilli harman zamanı hasatın tanelerini başaklarından ayıran ve sapı ezip keserek saman yapan alet.
MASSA ( Övendire )
Massa: Saban ve düven çeken öküzü yürümesi için dürtmeye yarayan ucunda küçük sivri metal arka ucunda yassı metal olan uzun sopa. Bu sopaların kısasına modul uzununa massa denirdi.
DÖĞME ( Bi nevi değirmen )
Dövme: yuvarlak şekilde yüksekçe yapılmış üstünde kocaman yuvarlak dik duran ortası delik taş ve ağaçtan oluşur. Buğdayı kepeğinden ayırmak için yuvarlak yere dökülen buğdayın üstündeki taşın hayvanlar tarafından döndürülerek buğday kepeğinin ayrılması sağlanır.
MERTEK
Mertek: Mezar ve eski toprak damlarda toprağı tutması için okların üzerine kullanılan tahta veya yuvarlak, kalınca ağaç sırık.
ORAK
Orak: Özellikle tarımda kullanılan le şeklinde kavisli keskin metal bir bıçakla buna bağlı bir saptan oluşan ekin biçme aracı. Ekseri daha çok engelli arazide kullanılır.
TIRPAN
Tırpan: Çayır veya ekin gibi uzun saplı bitkileri biçmek için kullanılan tarım aleti. Çoğunlukla büyük düz Arazide kullanılır.
KAŞAVİ (kaşağı)
Kaşağı: Hayvanları tımar etmek için kullanılan madenden yapılmış dişli alet. Hayvanların üzerlerinde biriken toz çamur ve haşerelerin temizlenmesinde kullanılır. Günlük hayvan bakımı hayvanın rahatlaması için vazgeçilmezlerindendir.
AMBAR
Ambar: Kiler odalarının musayit olan kısmına gözleri olan tahtadan yapılan içine kendi ürettiği buğdayı arpayı bulguru yarma ve ununu koymak ve saklamak için yapılmış bir depo. Köyde yaşayanlar hububatlarını bu ambarlarda mahfaza ederdi.
SAP ÇAĞI ( Sap ağacı )
Sap çağı: Ekin taşımada kullanılan iki Sert dayanıklı düzgün ağaçtan oluşur. Yaklaşık 1 metre uzunluğunda ortasında ve iki uçlarında silindirik şeklerde kertikler açılarak iplerin kaymaması sağlanacak biçimde yapılır. Sap ağaçları ortasındaki kertikten iple bağlanarak semerin iki tarafına iplerle sabitlenir. Her iki ağacın ön başına sap yüklemede demetleri bağlamak için 20 metreye yakın sicim ip bağlanır.
LENGER ( bir nevi tepsi )
Lenger: pilav çeşitlerinin konulmasına yarayan fazla yüksek olmayan, yayvan tabandan yanlara doğru genişleyen bakır kap.
GÜĞÜM ( Yamak )
Güğüm yandan kulplu boynu uzun genellikle bakırdan yapılan su kabıdır. Çoğunlukla su taşımak için kullanılıyordu.
HAMUR TEKNESİ
Tekne: Hamurun içinde yoğrulduğu ahşaptan yapılmış tekne biçimindeki nesnedir. Pişecek ekmeklerin veya hamur işlerinin hamurlarının yuğurulduğu tahtadan kap.
KAĞLA (kaşıklık)
Kağla: Kaşıkların içine konduğu genellikle tahtadan yapılmış olan duvara asılan kaşıklık.
DEMİR MAŞA
Maşa: Demirden yapılan maşa ateş ocak ve soba yakımı sırasında ateşin karıştırılması taşınması külünün çekilmesi için kullanılır.
Kazım BARANOĞLU
.
|